VİYANA. PONS yayınevi, 30 avroya „Resimli Türkçe-Almanca Sözlüğü“ adlı bir kitap yayınlayarak, Almanca konuşanlara modern Türkiye’yi göz ardı eden ve Batı’nın önyargılarını pekiştiren bir içerik sunduğu iddia ediliyor. Bu duruma tepki olarak yayınevine bir mektup gönderildi ve Türkische Allgemeine, mektubun içeriğini okuyucularına aktarıyor.
Viyana’da doktora yapan bir Türk vatandaşı, 2018 baskılı Almanca PONS sözlüğünün 2020’de „Resimli Türkçe-Almanca Sözlüğü“ olarak yeniden yayımlanmasından rahatsızlık duyduğunu ifade etti. Bu projenin yöneticisi Alman Christiana Mackenzie, sözlüğün daha önce resimsiz olan versiyonunun, internette ismi bulunmayan Erkin Güneşdoğdu’nun desteğiyle geliştiğini belirtti.
Bir Türk üniversitesi öğrencisi, Almanca dilini öğrenme çabaları sırasında PONS yayınevinin „Resimli Türkçe-Almanca Sözlüğü“ adlı eserine başvurdu. Ancak, bu sözlüğün içindeki resimlerin tek taraflı ve önyargılı bir bakış açısıyla hazırlandığını fark etti. Bu durumu gözlemleyen öğrenci, hissettiği rahatsızlığı dile getirmek amacıyla bir mektup yazmaya karar verdi. Mektubunda, sözlükteki görsellerin Türkiye’nin zengin kültürel çeşitliliğini ve modernleşme sürecini yeterince yansıtmadığını vurguladı.
PONS IN DER TÜRKEI
İşte o mektup
İşte Viyana’da yaşayan bayan Türk doktora öğrencisinin PONS yayınevine İngilizce kaleme aldığı „Resimli Türkçe-Almanca Sözlüğü“ ile ilgili dikkat çeken mektup..
„Sayın İlgili,
Öncelikle, büyük bir hayal kırıklığıyla size yazdığımı belirtmek isterim. Bugün, yayın evinizin (PONS) Türkçe-Almanca sözlük kitabını satın aldım ve “In Der Türkei” bölümünde kültürümüzü temsil etmesi amaçlanan görsellerin son derece oryantalist ve Türkiye’nin gerçekliğinden tamamen kopuk olduğunu gördüm. Türk kültürünü ilk sayfada doğrudan dini unsurlar (vaiz, imam, namaz, cami, seccade vb.) aracılığıyla açıklamaya çalışmak, son derece hatalı ve oryantalist bir bakış açısını yansıtmaktadır. Ayrıca, “başlık parası – das Brautgeld” ifadesinin kitaba dahil edilmesi, Türkiye’de doğup büyümüş biri olarak hayatımda ilk kez gördüğüm bir şeydir. Milyonlarca Türk’ün yaşadığı bir ülkede, Türk kültürünü bu kadar yabancı ve yanlış bir şekilde temsil etmenizi talihsiz ve iyi niyetli bulmuyorum. Fes, başlık parası, “beşi bir yerde”, dini semboller ve dansözler gibi unsurların kullanılması, Türkler hakkındaki olumsuz stereotipleri pekiştirmekle kalmaz, aynı zamanda Türkiye’deki laik mücadeleyi baltalayan bir algı yaratır. Son olarak, dil dinamik bir gerçektir. Eğer bahsettiğiniz zaman dilimi 150 yıl önceyse, belki de bahsettiğiniz kültürel unsurlar mantıklı olabilir. Ancak, bir çevirmen olarak, dilin güncel dinamiklerini göz önünde bulundurmanızı ve gelecekteki yayınlarınızda dilin politik duruşu ve ulusların mücadele ettiği stereotiplerin bilincinde olmanızı umuyorum.“

Yayıncı Viyana’da yaşayan uzmanlar ne diyor
Bu öğrencinin PONS’a gönderdiği mektubu aşağıda yayınlamadan önce, bu PONS kitabını alanında uzman olan Avusturyalı Türk yayıncılarla paylaştık. Onların görüşleri oldukça sert eleştirilerle doluydu.
Uzmanlar, PONS’daki resimlerin, Türkiye’nin modernleşme sürecini ve modern Türk kadınını yok sayarak, 20. yüzyıldan kalma Batı’nın aşağılayıcı, küstah ve üstten bakan oryantalist bakış açısını yansıttığını belirtere şunları ifade ettiler: „Bu bakış açısı, Osmanlı İmparatorluğu’nun ardılı olan modern Türkiye Cumhuriyeti’ni hala Orta Doğu bataklığında geri kalmış bir ülke olarak tasvir etmektedir. Uzmanlar, Batı’nın silahları ve Bizans oyunlarıyla bu bölgenin ahlaksız din bezirganlarıyla mahvedilmiş Türkiye’ye üstten bakarak, bu ülkeyi „birbirine yiyen egzotik hayvanlar“ olarak tanımlamaktır.
Bu eleştirilerin ardından uzmanlar, PONS yayınevinin Türkçe öğrenmek isteyen Almanca konuşan bireylere yönelik olarak Türkiye’nin kültürel çeşitliliğini ve modern Türkiye’nin gerçek yüzünü daha adil bir şekilde temsil etmesini talep ettiler. Uzmanlar, bu tür resimli Türkçe öğrenme eserlerinin, dil öğrenme sürecinde sadece kelimeleri değil, aynı zamanda kültürel ama bir o kadar da gelinen modernleşme bağlamlarını da içermesi gerektiğini vurguladılar. Bu bağlamda, Türkiye’nin zengin tarihini, kültürel mirasını ve kadınların toplumdaki yerini daha doğru bir şekilde yansıtacak tek kare bile olsa görsellerin eklenmesi gerektiğini savundular. Uzman yayıncılar son olarak, „Bu durum, sadece dil öğrenenler için değil, aynı zamanda Türkiye’nin uluslararası imajı açısından da büyük bir önem taşımaktadır. Bu PONS tarafından bilinçli bir şekilde oryantalist küstah bir üstenci bakışla çamura sokma girişimidir. Almanların hepsi böyle değildir ama içlerinde bu bakış açısına sahip olanlar çoktur. Vazgeçmelerini tavsiye ederiz.“ ifadelerini kullandılar.
Yorum sizlerin…